Çene Dolgusu: Küçük Dokunuşlar Büyük Sonuçlar

blog-post-image

Yüz, kişinin dikkat çeken ve tanımlayıcı bir özelliğidir. Dolayısıyla yüz hatlarının dengeli ve simetrik olması, genel görünümü olumlu yönde etkileyebilmektedir. Ancak bazı durumlarda çene hattı belirgin olmayabilmekte veya yüzde asimetri meydana gelebilmektedir. Bu gibi durumlarda çene dolgusu estetik bir çözüm olarak devreye girmektedir.

Çene Dolgusu Nedir?

Çene dolgusu, hyaluronik asit gibi dolgu malzemelerinin çene bölgesine enjekte edilmesi ile yapılan estetik bir prosedürdür. Bu dolgu maddeleri; çene hattını belirginleştirmek, asimetriyi düzeltmek veya çenenin hacmini artırmak için kullanılmaktadır. Cerrahi olmayan bir prosedürdür ve kısa sürede sonuçlar görülebilir hale gelmektedir.

Nasıl Yapılır?

İşlem bir medikal estetik hekimi tarafından yapılmalıdır. İşlem öncesinde kişinin istekleri ve beklentileri detaylı bir şekilde değerlendirilmektedir. Bu sayede çene bölgesine enjekte edilecek dolgu miktarı ve dağılımı belirlenmektedir. Ardından, lokal anestezi kullanılarak işlem bölgesi uyuşturulmakta ve dolgu malzemesi enjekte edilmektedir. Doktor, işlem sırasında çenenin simetrisini ve doğal görünümünü koruyarak dikkatlice çalışmaktadır. İşlem genellikle 15 ila 30 dakika sürmektedir.

Hangi Durumlarda Çene Dolgusunu Tercih Edebilirsiniz?

Çene dolgusu, çeşitli estetik kaygıları olan bireyler için uygun bir seçenektir. Tercih edilebilecek durumlar aşağıdaki gibidir:

  • Belirgin Çene Hattı İstiyorsanız: Bazı kişilerin doğal olarak belirgin olmayan çene hatları vardır veya yaşlanma süreciyle birlikte çene hattı belirginliğini kaybedebilmektedir. Dolgu işlemi, çene hattını belirginleştirerek yüzdeki dengeyi sağlamak isteyenler için etkili bir çözüm sunmaktadır.
  • Asimetri Problemleri Varsa: Çene bölgesinde asimetri, yüzdeki dengesizliği artırabilmektedir. Çene dolgusu, çene asimetrisini düzelterek yüz hatlarını daha simetrik hale getirebilmektedir.
  • Hacim Kaybı Varsa: Yaşlanma süreciyle birlikte ciltte hacim kaybı meydana gelebilmektedir. Bu, çene bölgesinde de hissedilebilmektedir. Dolgu işlemi, çenenin hacmini artırarak yüzde genç ve dolgun bir görünüm elde etmek isteyenler için idealdir.
  • Estetik İyileştirmelere İhtiyaç Duyuyorsanız: Bazı kişiler çene bölgesinde belirli estetik kaygıları gidermek isteyebilmektedir. Örneğin; çene hattının belirginleştirilmesi, çenenin daha geniş veya daha sivri görünmesi gibi istekler olabilmektedir. Çene dolgusu, bu tür estetik iyileştirmeler için tercih edilebilmektedir.

Çene dolgusu çeşitli estetik amaçlar için tercih edilebilir bir seçenektir. Ancak her estetik prosedürde olduğu gibi çene dolgusu da kişinin bireysel ihtiyaçlarına ve beklentilerine uygun olarak değerlendirilmeli ve deneyimli bir medikal estetik hekimi tarafından yapılmalıdır.

Çene Dolgusunun Avantajları

Çene dolgusunun çeşitli avantajları bulunmaktadır. Bu avantajlardan bazıları aşağıdaki gibidir:

  • Çene Hattını Belirginleştirir: Çene hattını belirginleştirerek yüzdeki dengeyi sağlamakta ve daha çekici bir görünüm elde edilmesine yardımcı olmaktadır.
  • Asimetriyi Düzeltir: Bazı kişilerde çene bölgesinde asimetri olabilmektedir. Dolgu, bu asimetriyi düzelterek yüz hatlarının daha simetrik olmasını sağlamaktadır.
  • Hacim Artışı Sağlar: Çenenin hacmini artırarak yüzde daha genç ve dolgun bir görünüm elde edilmesine yardımcı olmaktadır.
  • Cerrahi Olmayan Bir Seçenektir: Cerrahi olmayan bir prosedürdür ve kısa sürede sonuçlar görülebilmektedir.
  • Düşük Risk İçermektedir: İşlem genellikle güvenli ve düşük risklidir. Uygulama sonrasında minimal yan etkiler görülmekte ve bu etkiler hızla geçmektedir.

Çene Dolgusu Sonrası Bakım

Çene dolgusu işlemi sonrasında hafif şişlik, kızarıklık veya morluklar görülebilmektedir. Ancak bu etkiler genellikle birkaç gün içinde azalmaktadır. İşlem sonrasında doktorun önerdiği talimatlara uyulması önemlidir. Bu talimatlar genellikle soğuk uygulama, belirli ilaçların kullanımı ve belirli hareketlerden kaçınma gibi adımları içermektedir.

İşlem uygulanan bölgeye ilk 24 saat bası uygulanmaması çok önemlidir. İşlem sonrası ilk birkaç gün içinde aşırı yemek yemekten, alkol tüketmekten, ağır egzersizlerden ve yüksek sıcaklıklara maruz kalmaktan kaçınılması önerilmektedir.

Paylaş